E-İhracat
Son Güncelleme: 05.03.2025
Uluslararası Teslim Şekilleri: İhracat ve İthalat Yapanlar için Rehber
Son Güncelleme: 05.03.2025
İhracat ve ithalat süreçlerinde uluslararası teslim şekilleri seçimi, küresel pazarlarda başarılı olmak ve ticaretini başarıyla yürütmek isteyen işletmeler için oldukça önemlidir.
Alıcı ve satıcı arasındaki maliyet ve risk dağılımını belirleyen bu kurallar, lojistik yönetimini doğrudan etkilemektedir. Yanlış seçilmiş bir teslim şekli, ticari anlaşmazlıklara, ek maliyetlere ve operasyonel aksamalara neden olabilir.
Bu içeriğimizde, farklı uluslararası teslim şekillerini, ticaretteki yerini, işletmelere sağladığı avantajları ve doğru seçim yapmanın ipuçlarını paylaşıyoruz. Keyifli okumalar dileriz!

Uluslararası Teslim Şekli Ne Demek?
Uluslararası teslim şekli, mal ve hizmetlerin alıcıya ulaştırılmasında tarafların sorumluluklarını belirleyen, ticaretin uluslararası boyutunda kullanılan bir terimdir. Bu teslim şekilleri, alıcı ve satıcı arasındaki ticaret sözleşmesinde yer almaktadır. Teslim şekilleri grupları, her iki tarafın taşıma, sigorta, gümrük işlemleri gibi konularda hangi sorumlulukları üstleneceğini netleştirmektedir.
Uluslararası Teslim Şekillerinin Önemi
Uluslararası ticarette teslim şekilleri, satıcı ve alıcı arasındaki sorumlulukları, maliyetleri ve riskleri net bir şekilde belirlemektedir. Bu kurallar, tarafların taşıma, sigorta, gümrük işlemleri ve diğer lojistik süreçlerde hangi yükümlülüklere sahip olduğunu açıkça ifade etmektedir. Doğru teslim şeklinin seçilmesi, tarafların maliyetlerini optimize ederek lojistik operasyonların daha verimli yönetilmesini sağlamaktadır.
Özellikle sınır ötesi ticarette yaşanabilecek belirsizlikleri ve hukuki anlaşmazlıkları önlemek açısından teslim şekli seçimi büyük öneme sahiptir. Ayrıca teslim şekilleri, fiyatlandırma stratejilerini de etkileyerek tarafların rekabet gücünü artırmaktadır. Yanlış teslim şekli seçildiğinde, ek masraflar ve lojistik aksamalar meydana gelebilir. Bu nedenle, satıcılar ve alıcılar, ticaret yaptıkları bölgeye ve ürünün taşınma sürecine uygun teslim şeklini belirlemelidir.
Teslim Şekillerinin İhracat için Önemi
İhracatta teslim şekilleri, maliyetlerin doğru hesaplanmasını ve risklerin en aza indirilmesini sağlamaktadır. Satıcının hangi aşamaya kadar sorumlu olduğu, lojistik süreçlerin nasıl yönetileceği ve sigorta gibi ek maliyetlerin kim tarafından karşılanacağı teslim şekilleriyle belirlenmektedir.
Uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmek için uygun teslim şartlarının seçilmesi büyük önem taşımaktadır. Örneğin, EXW‘e benzer teslim şekilleri satıcının sorumluluğunu en aza indirirken, DDP‘ye benzer teslim şekilleri ise alıcıya daha fazla kolaylık sunmaktadır. İhracat yapan firmalar, hedef pazarın ticari alışkanlıklarını, müşteri beklentilerini ve nakliye süreçlerini göz önünde bulundurarak en uygun teslim şeklini belirlemektedir. Doğru seçim, müşteri memnuniyetini artırarak ihracat süreçlerini daha verimli hâle getirmektedir.
Teslim Şekillerinin İthalat için Önemi
İthalat yapan firmalar için teslim şekilleri, maliyetlerin kontrol edilmesi, lojistik süreçlerin sorunsuz ilerlemesi ve tedarik zincirinin verimli yönetilmesi açısından büyük bir rol oynamaktadır. Doğru teslim şekli seçildiğinde, ithalatçı firmalar, taşıma ve sigorta gibi ek masrafları mümkün olduğunca azaltarak ürünlerin zamanında teslim alınmasını sağlamaktadır. Örneğin, FOB teslim şekli tercih edildiğinde, ithalatçı nakliye sürecini daha iyi yönetip taşıma maliyetlerini kontrol altında tutmaktadır.
DDP gibi teslim şekilleri ise ithalatçının tüm lojistik süreçleri satıcıya bırakmasını sağlayarak operasyonel kolaylık sunmaktadır. Ancak ithalatçıların, gümrük işlemleri, sigorta ve taşıma süreçleriyle ilgili sorumluluklarını net bir şekilde anlaması gerekmektedir. Yanlış teslim şekli seçildiğinde, beklenmedik ek maliyetler ve lojistik aksamalar yaşanabilir. Bu nedenle, ithalatçı firmalar, tedarikçiyle yapacakları anlaşmalarda teslim şekillerini dikkatle belirleyerek operasyonlarını buna göre yönetmektedir.
Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?



Uluslararası Teslim Şekilleri Nelerdir?
Uluslararası ticarette, satıcı ve alıcı arasındaki sorumlulukların ve risklerin belirlenmesinde Incoterms kuralları kullanılmaktadır. Bu kurallar, tarafların yükümlülüklerini ve maliyet paylaşımını netleştirmektedir. Aşağıda, tarafların sorumluluklarını net bir şekilde belirleyen teslim şekillerine göz atmanız mümkün olmaktadır.
EXW – Ex Works (İş Yerinde Teslim)
EXW teslim şeklinde, satıcı, malları kendi tesisinde veya belirlenen başka bir yerde alıcının tasarrufuna sunmaktadır. Satıcının, malları taşıma aracına yükleme veya ihracat gümrük işlemlerini tamamlama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
EXW teslim şeklinde tüm masraflar ve riskler, mallar satıcının tesisinde alıcının tasarrufuna bırakıldığında alıcıya geçmektedir. Bu nedenle EXW teslim şekli, satıcı için en az sorumluluk içeren yöntemlerden biridir. Alıcı, taşıma, sigorta ve ihracat işlemlerini üstlenmektedir. Bu da özellikle uluslararası ticarette alıcıya daha fazla sorumluluk yüklemektedir. Bu teslim şekli, alıcının ihracat prosedürlerini ve lojistik süreçleri iyi bildiği durumlarda sık sık tercih edilmektedir.
FCA – Free Carrier (Taşıyıcıya Masrafsız Teslim)
FCA teslim şeklinde, satıcı, malları belirlenen bir yerde, alıcının belirlediği taşıyıcıya teslim etmektedir. Teslimat, satıcının tesisinde veya başka bir yerde gerçekleşebilir. Satıcı, ihracat gümrük işlemlerini tamamlayıp malları taşıyıcıya yüklemektedir. Risk ise mallar taşıyıcıya teslim edildiğinde alıcıya geçmektedir.
FCA teslim şekli ve sorumlulukları, farklı taşıma modlarına uygun olup önemli ölçüde esneklik sağlamaktadır. Alıcı, ana taşıma ve varış noktasındaki işlemlerden sorumlu tutulmaktadır. FCA, satıcının ihracat işlemlerini üstlendiği, ancak ana taşıma sorumluluğunun alıcıya ait olduğu durumlarda tercih edilmektedir.
CPT – Carriage Paid To (Taşıma Ücreti Ödenmiş Olarak Teslim)
CPT teslim şekli, satıcının malları belirlenen varış noktasına kadar taşıma ücretini ödeyerek teslim etmesini ifade etmektedir. Satıcı, malları taşıyıcıya teslim ederek taşıma sürecini organize etmektedir. Ancak malların taşıyıcıya tesliminden sonra oluşabilecek zarar veya kayıp riskleri, alıcıya ait olmaktadır.
CPT teslim şeklinde, satıcı ihracat gümrük işlemlerini tamamlayarak taşıma sürecindeki sorumluluklarını yerine getirmektedir. Alıcı ise varış noktasında gümrük işlemlerini üstlenip yerel vergileri ödemektedir. Bu yöntem, kara, hava, deniz ve demir yolu taşımacılığı için uygunluk göstermektedir. CPT, satıcıya taşıma sürecinde daha fazla kontrol imkânı sunmaktadır. Ancak alıcı için taşıma sonrası riskleri artırmaktadır.
CIP – Carriage and Insurance Paid To (Taşıma ve Sigorta Ücreti Ödenmiş Olarak Teslim)
CIP teslim şeklinde, satıcı, malları belirlenen taşıyıcıya teslim ederken taşıma masraflarını ve asgari sigorta primlerini ödemektedir. Risk, mallar taşıyıcıya teslim edildiğinde alıcıya geçmektedir. Satıcı, ihracat gümrük işlemlerini tamamlayarak taşıma sözleşmesini yapmaktadır.
Sigortanın alıcının yararına düzenlenmesi, CIP teslim şeklini diğer teslim şekillerinden ayıran özelliklerden biri olarak öne çıkmaktadır. Bu sigorta, asgari teminatı kapsamaktadır. CIP, farklı taşıma modlarına uygun olup satıcının sigorta ve taşıma masraflarını üstlendiği durumlarda kullanılmaktadır. Alıcı ise varış noktasındaki ithalat işlemlerinden ve ek masraflardan sorumlu tutulmaktadır.
DAP – Delivered at Place (Belirlenen Yerde Teslim)
DAP teslim şekli, satıcının malları belirtilen varış noktasına kadar taşıma ve ilgili tüm masrafları üstlenmesini gerektirmektedir. Ancak gümrük işlemleri ve ithalat vergileri alıcıya ait olmaktadır. Satıcı, taşıma sürecinde hasar ve kayıp riskini de üstlenmektedir. Alıcı, malları belirtilen noktada teslim aldıktan sonra sorumluluğu devralmaktadır.
Bu terim, farklı ulaşım modlarında kullanılabilmektedir. Satıcı, malı belirtilen yere ulaştırdıktan sonra sorumluluğunu tamamlamaktadır. Alıcı, yerel vergi ve işlemleri üstlenerek teslim sonrası süreci yönetmektedir. DAP teslim şekli dış ticarette gümrük yükümlülüklerini alıcıya devretmek isteyen satıcılar tarafından tercih edilmektedir.
DPU – Delivered at Place Unloaded (Belirlenen Yerde Boşaltılmış Teslim)
DPU teslim şekli, satıcının malları belirlenen noktaya kadar taşımasını ve boşaltmasını gerektirmektedir. Satıcı, sevkiyat masraflarını ve taşıma sırasında oluşabilecek riskleri üstlenmektedir. Ancak ithalat vergileri ve gümrük işlemleri alıcıya ait olmaktadır. Satıcı, malları varış yerinde boşalttıktan sonra sorumluluğu tamamlamaktadır.
DPU, genellikle konteyner taşımacılığı ve büyük yük teslimatları için tercih edilmektedir. Alıcı, gümrükleme ve yerel taşıma süreçlerini yürütmektedir. Satıcı, belirtilen noktada malın boşaltılmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu terim, özellikle lojistik açısından satıcıya daha fazla sorumluluk yüklemektedir. Alıcı, belirtilen noktada malları teslim aldıktan sonra tüm riskleri devralmaktadır.
DDP – Delivered Duty Paid (Gümrük Vergisi Ödenmiş Olarak Teslim)
DDP teslim şekli, satıcının tüm masrafları ve riskleri üstlenerek malları alıcının belirttiği varış noktasına teslim etmesini ifade etmektedir. DDP teslim şekli, gümrük vergileri ve diğer ithalat masraflarını da kapsamaktadır. Böylelikle alıcıya ek mali yük getirmemektedir. Satıcı, taşıma sürecindeki tüm formaliteleri tamamlayarak ihracat ve ithalat işlemlerini gerçekleştirmektedir. Malların teslimi sırasında oluşabilecek tüm masraflar satıcı tarafından karşılanmaktadır. Alıcıya yalnızca teslim alma sorumluluğu bırakılmaktadır.
DDP, alıcı açısından avantajlı bir teslim şekli olmakla birlikte satıcı için yüksek maliyet ve sorumluluk içermektedir. Uluslararası ticarette sıkça tercih edilen bu teslim şekli, özellikle müşteri memnuniyetini artırmak isteyen satıcılar tarafından kullanılmaktadır. Teslimat sürecinde gecikme yaşanmaması için lojistik planlama büyük önem taşımaktadır.
FAS – Free Alongside Ship (Gemi Doğrultusunda Masrafsız Teslim)
FAS teslim şekli, ihracat sürecinde satıcının sorumluluğunu gemi yanında sonlandırmaktadır. Yükleme ve sonraki aşamalardan alıcı sorumlu olmaktadır. Satıcı, malların limana kadar güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlamaktadır. Ancak gemiye yükleme ve navlun masraflarını karşılamamaktadır.
FAS teslim şeklinde ihracat işlemleri satıcı tarafından yürütülürken ithalat süreçleri alıcıya bırakılmaktadır. Deniz taşımacılığında sıkça tercih edilen bu teslim şekli, özellikle büyük hacimli yüklerin ticaretinde kullanılmaktadır. Alıcı, taşıma, sigorta ve gümrük işlemlerini üstlenerek teslimattan sonraki tüm riskleri kabul etmektedir. Bu nedenle, FAS anlaşmalarında taraflar yükümlülüklerini net bir şekilde belirlemektedir.
FOB – Free on Board (Gemiye Yüklenmiş Olarak Masrafsız Teslim)
FOB teslim şekli, uluslararası ticarette kullanılan bir teslim şekli olmaktadır. Satıcı, malları belirlenen yükleme limanında gemiye yerleştirerek süreçle ilgili bütün masrafları üstlenmektedir. Bu aşamadan sonra ise risk ve maliyet, alıcıya devredilmektedir. Alıcı, nakliye, sigorta ve diğer gümrük işlemlerini organize edip ödemektedir. Deniz ve iç su taşımacılığında tercih edilen FOB şartları, alıcıya taşıma sürecinde daha fazla kontrol sağlamaktadır. Satıcının sorumluluğu, malların güvenli şekilde gemiye yüklenmesi ile sona ermektedir. Alıcı, taşıma sırasında doğabilecek hasar veya kayıplardan sorumlu tutulmaktadır.
FOB teslim şekli , ihracatçılar ve ithalatçılar arasında yaygın bir kullanım alanına sahip olmaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmaya göre FOB limanı belirlenmektedir. İşlemler de bu çerçevede yürütülmektedir. Bu teslim şekli, uluslararası ticarette maliyet ve risklerin paylaştırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
CFR – Cost and Freight (Masraflar ve Navlun Ödenmiş Olarak Teslim)
CFR teslim şekli, uluslararası ticarette sıkça kullanılan Incoterms kurallarından biri olarak bilinmektedir. Bu terim, satıcının malları belirlenen varış limanına kadar taşıma masraflarını ve navlunu ödemekle yükümlü olduğunu ifade etmektedir. Ancak riskin ve sorumluluğun, mallar gemiye yüklendiği anda satıcıdan alıcıya geçtiği belirtilmektedir.
Satıcı, ihracat işlemleriyle ilgili tüm masrafları karşılamaktadır. Ancak sigorta yükümlülüğünü üstlenmemektedir. Alıcı, malların varış limanına ulaştığında gümrükleme ve yerel taşıma süreçlerinden sorumlu olmaktadır. Bu nedenle, CFR teslim şekli kullanılırken sigorta konusunun ayrıca değerlendirilmesi önerilmektedir. CFR, deniz ve iç su taşımacılığında yaygın olarak tercih edilmektedir. Alıcı ve satıcının yükümlülükleri net şekilde belirlenerek ticari işlemlerde güven sağlamaktadır.
CIF – Cost, Insurance, and Freight (Masraflar, Sigorta ve Navlun Ödenmiş Olarak Teslim)
CIF teslim şekli, satıcının malları belirlenen varış limanına kadar taşıma masraflarını, navlunu ve asgari sigorta bedelini ödemekle yükümlü olduğunu ifade etmektedir. CIF kapsamında risk, mallar gemiye yüklendiği anda alıcıya geçmektedir. Ancak satıcı, taşımayla ilgili sigortayı yaptırarak asgari teminat sağlamaktadır. Alıcı, varış limanına ulaştığında gümrük işlemlerini tamamlayarak yerel taşıma süreçlerinden sorumlu olmaktadır.
Özellikle deniz ve iç su taşımacılığında tercih edilen CIF teslim şekli, alıcı için daha güvenli bir seçenek sunmaktadır. Sigorta dâhil olduğu için malların taşınma sürecinde korunması sağlanmaktadır. Bu nedenle, taraflar arasındaki ticari ilişkilerde güvenilir bir teslimat yöntemi olarak kabul edilmektedir.
DAT – Delivered At Terminal (Terminalde Teslim)
DAT teslim şekli, satıcının belirlenen varış noktasındaki terminalde malları alıcının tasarrufuna bırakmasını esas almaktadır. Bu teslim yöntemi, malların boşaltılması dâhil olmak üzere belirlenen terminale ulaştırılmasını içermektedir. Satıcı, ihracat işlemlerini tamamlayarak taşıma sürecini organize etmektedir.
Alıcı, terminalden itibaren gümrük işlemlerini üstlenip ilgili vergileri ödemektedir. DAT teslim şekli, deniz, hava, kara ve demir yolu taşımacılığı için kullanılmaktadır. Teslim noktası, liman, havaalanı veya kara terminali gibi herhangi bir lojistik merkez olabilir. Satıcının sorumluluğu, belirlenen terminalde malların alıcıya teslim edilmesiyle sona ermektedir. Bu yöntem, taraflara net bir teslimat süreci sunmakta ve lojistik planlamayı kolaylaştırmaktadır.
Teslim Şekli Seçerken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Uluslararası ticarette teslim şekillerinin doğru şekilde seçilmesi hem satıcı hem de alıcı için lojistik süreçlerin sorunsuz ilerlemesini sağlamaktadır. Teslim şekli belirlenirken dikkat edilmesi gereken temel unsurlar şunlardır:
- Maliyetler: Taşıma, sigorta, gümrük vergileri ve ek masrafların kim tarafından karşılanacağı açıkça belirlenmelidir. Teslim şekli belirlemesi aşamasında yapılacak yanlış bir seçim, beklenmedik maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
- Risk Transferi: Teslim şekli, riskin hangi aşamada satıcıdan alıcıya geçtiğini tanımlamaktadır. Risklerin minimize edilmesi için uygun bir seçenek tercih edilmelidir.
- Nakliye Süreci: Taşıma şekli (deniz, hava, kara, demir yolu) dikkate alınarak en uygun teslim şekli belirlenmelidir. Özellikle transit ticareti uzun süren ürünlerde teslim şekli büyük önem taşımaktadır.
- Sigorta Sorumluluğu: Bazı teslim şekilleri satıcıya sigorta yaptırma zorunluluğu getirmektedir. Alıcı, kendi sigorta poliçesini düzenlemek isteyebilir. Bu nedenle sorumlulukların net olması gerekmektedir.
- Gümrük İşlemleri: İhracat ve ithalat gümrükleme süreçleri, teslim şekline göre değişmektedir. Satıcının veya alıcının hangi aşamada gümrük işlemlerini üstleneceği belirlenmelidir.
- Teslimat Yeri: Malların nihai teslim noktası belirlenmeli, özellikle de DAP, DPU veya DDP gibi teslim şekillerinde adres detayları netleştirilmelidir.
- Ticari Anlaşmalar: Taraflar arasındaki sözleşmeye uygun bir teslim şekli seçilmelidir. Alıcı ve satıcı arasındaki beklentiler göz önünde bulundurularak en avantajlı yöntem belirlenmelidir.
- Ürün Özellikleri: Ürünlerin hassasiyeti, büyüklüğü ve ağırlığı teslim şeklinin seçimini etkilemektedir. Kırılgan veya yüksek değerli ürünler için sigorta ve güvenli taşımayı içeren teslim şekilleri tercih edilmelidir.
- Pazar Koşulları: Hedef pazardaki lojistik altyapı, gümrük düzenlemeleri ve taşıma süreçleri değerlendirilerek uygun bir teslim şekli belirlenmelidir.
Teslim şekli seçimi, ticari sürecin başarılı ve sorunsuz ilerlemesi için mühim bir karar olmaktadır. Taraflar, maliyetleri ve sorumlulukları göz önünde bulundurarak iş süreçlerine en uygun teslim şeklini belirlemelidir.
Uluslararası Teslim Şekilleri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Hangi Teslim Şekli Maliyet Avantajı Sağlar?
Maliyet avantajı sağlayan teslim şekli, tarafların ticari stratejilerine, taşıma yöntemine ve lojistik planlamalarına bağlı olarak değişmektedir. EXW teslim şekli, satıcı açısından en düşük maliyetli seçeneği sunmaktadır. Çünkü tüm taşıma ve sigorta masrafları, alıcıya ait olmaktadır. FOB ve FCA gibi teslim şekilleri ise alıcının kendi lojistik ağıyla taşıma sürecini yönetmesine imkân tanıdığı için maliyetlerin optimize edilmesine yardımcı olmaktadır. CFR ve CIF gibi teslim şekillerinde de satıcı taşıma ve sigorta maliyetlerini üstlenmektedir. Ancak bu maliyetler, ürün fiyatına yansıtılmaktadır. İşletmeler, maliyet avantajı sağlamak için teslim şekillerini dikkatlice analiz etmektedir.
Taşıma Sırasında Hasar Olması Durumunda Hangi Teslim Şekli Daha Güvenlidir?
Taşıma sırasında oluşabilecek hasarları en iyi şekilde güvence altına alan teslim şekilleri, sigorta kapsamı içeren seçenekler olmaktadır. CIF ve CIP teslim şekilleri, satıcının taşıma sürecinde sigorta yaptırmasını zorunlu kılmaktadır. Böylece alıcıya ek bir güvence sunmaktadır. DDP gibi teslim şekilleri de satıcıyı tüm sürecin sorumluluğunu almaya yönlendirdiğinden, taşıma sırasında oluşabilecek hasarlar açısından güvenli bir seçenek olmaktadır. EXW veya FOB gibi teslim şekillerinde ise sigorta yaptırma sorumluluğu alıcıya ait olduğu için taşıma sürecindeki risklerin minimize edilmesi, alıcının inisiyatifine bağlı olmaktadır.
Teslim Şekli Gümrük İşlemlerinin Kim Tarafından Yürütüleceğini Nasıl Belirler?
Teslim şekilleri, tarafların gümrük işlemlerinden hangi aşamada sorumlu olacağını açıkça belirlemektedir. EXW gibi teslim şekillerinde, ihracat gümrükleme işlemleri dâhil tüm süreç, alıcıya ait olmaktadır. FCA ve FOB gibi teslim şekillerinde ise ihracat işlemleri, satıcı tarafından tamamlanıp ithalat işlemleri alıcıya bırakılmaktadır. DDP teslim şeklinde de hem ihracat hem de ithalat gümrükleme sürecinin tamamı satıcı tarafından yürütülmektedir. DAP ve DPU teslim şekillerinde satıcı, ithalat gümrük vergilerini ödemese de malları belirtilen adrese ulaştırmaktadır. İşletmeler, operasyonel kolaylık sağlamak için gümrük sorumluluklarını net şekilde belirlemelidir.
KOBİ’ler için En Avantajlı Teslim Şekli Hangisi?
KOBİ’ler için en uygun teslim şekli, işletmenin lojistik kabiliyeti, maliyet optimizasyonu ve operasyonel süreç yönetimine bağlı olarak değişir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, ticaret hacimlerini, tedarik zinciri yapısını ve müşteri beklentilerini göz önünde bulundurarak teslimat koşullarını belirlemelidir.
FOB (Free on Board), KOBİ’ler için sıkça tercih edilen bir teslim şeklidir çünkü taşıma sürecinin kontrolünü alıcıya bırakırken, ihracat sürecindeki sorumlulukları minimize eder. Böylece, alıcı taraf kendi lojistik ve sigorta çözümlerini tercih edebilir. CIF (Cost, Insurance, and Freight) ve CIP (Carriage and Insurance Paid To) ise taşıma maliyetleri ve sigorta kapsamının satıcı tarafından karşılandığı teslim şekilleri olduğundan, KOBİ’ler için güvenli sevkiyat avantajı sunar.
Eğer KOBİ’ler uluslararası gümrük prosedürleriyle uğraşmak istemiyorsa, DDP (Delivered Duty Paid) teslim şekli avantaj sağlayabilir. Ancak, satıcının tüm lojistik ve gümrük maliyetlerini üstlenmesini gerektirdiğinden, bu yöntem yüksek operasyonel maliyet doğurabilir. Öte yandan, EXW (Ex Works) ile KOBİ’ler sadece üretim ve hazırlık aşamasından sorumlu olur. Ancak taşıma ve gümrükleme süreçlerinin tamamını alıcıya devrettiği için ticari riskleri artırabilir.
Bu nedenle, KOBİ’lerin teslim şekli seçiminde maliyet, risk yönetimi, lojistik kapasite ve hedef pazar gerekliliklerini dikkate alarak stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.
Teslim Şekilleri Ticaret Sözleşmelerine Nasıl Dâhil Edilir?
Teslim şekilleri, ticaret sözleşmelerine Incoterms kurallarına uygun olarak dahil edilmelidir. Öncelikle, taraflar arasındaki teslim şekli açıkça belirtilmelidir. Bunun yanı sıra, teslimat yeri ve şartları, sigorta, gümrük işlemleri ve taşıma sorumluluklarının kimin tarafından üstlenileceği netleştirilmelidir. Son olarak, ödeme koşulları da belirlenen teslim şekline uygun şekilde tanımlanarak, tarafların yükümlülükleri konusunda şeffaflık sağlanmalıdır.
Teslim Şekilleri Fiyatları Nasıl Etkiler?
Teslim şekilleri, uluslararası ticarette ürün fitatlarını doğrudan etkilemektedir. Örneğin EXW gibi teslim şekillerinde, satıcı sadece üretim maliyetini üstlenirken taşıma ve sigorta gibi ek maliyetler alıcı tarafından karşılanmaktadır. FOB ve FCA teslim şekillerinde, satıcı ihracat işlemlerini ve yükleme masraflarını üstlenip bunu da fiyatlara yansıtmaktadır. CIF ve DDP gibi teslim şekillerinde, satıcı taşıma, sigorta ve gümrük işlemlerini üstlendiğinden, bu ek maliyetler ürün fiyatını artırmaktadır. Alıcılar ve satıcılar, teslim şekline bağlı olarak fiyatlandırmalarını yaparak rekabet avantajı elde etmeye çalışmaktadır.
Teslim Şekli Sonradan Değiştirilebilir mi?
Evet, teslim şekli sonradan değiştirilebilir. Ancak bu durum tarafların karşılıklı anlaşmasına ve lojistik sürecin hangi aşamada olduğuna bağlıdır. Teslimat süreci başlamadan önce, taraflar yeni koşullar üzerinde anlaşarak sözleşmeyi güncelleyebilir. Teslim şeklinin değiştirilmesi, sigorta, gümrük işlemleri ve nakliye sorumluluklarını da etkileyebileceğinden, tarafların tüm detayları dikkate alarak yeni bir anlaşma yapması gerekmektedir.