Girişimcilik
Son Güncelleme: 17.12.2024
Vergi Ziyaı ve Cezası Nedir? (2025 Güncel Bilgiler)
Son Güncelleme: 17.12.2024
- Vergi Ziyaı Nedir?
- Vergi Ziyaı Cezası Nedir?
- Vergi Ziyaı Cezası Kime Kesilir?
- Vergi Ziyaı Cezası Hangi Durumlarda Uygulanır?
- Vergi Ziyaı Cezasına Karşı Başvurulabilecek Hukuki Yollar
- Vergi Ziyaı Cezası Nasıl Hesaplanır?
- Vergi Ziyaı Cezası Nereye ve Nasıl Ödenir?
- Vergi Ziyaı Cezası ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Vergi ziyaı, vergi adaleti ve ahlakı bağlamında kritik bir öneme sahiptir. Bu sorunun üstesinden gelmek için vergi mükelleflerinin vergi bilincini artırmak ve vergi idaresinin denetim mekanizmalarını güçlendirmek elzemdir. Vergi cezası uygulaması, vergi tarh, tahakkuk ve tahsilat süreçlerini güvence altına almayı hedefleyen idari bir işlemdir. Vergilerin uygulanabilirliğinin temel dayanağı yasal düzenlemelerdir. Bununla birlikte, kanun hükümlerinin pratikte nasıl uygulanacağı her zaman net olamayabilmektedir. Genel tebliğler ve özelgeler, vergiyle ilgili hükümlerin nasıl yorumlanması ve uygulanması gerektiği konusunda açıklık getirmeyi amaçlamaktadır.
Bu içeriğimizde vergi ziyaının ne olduğunu, cezasını, kimlere kesildiğini ve hangi durumlarda uygulandığını detaylı bir şekilde ele aldık. Keyifli okumalar!
Vergi Ziyaı Nedir?
Vergi Usul Kanunu’nun 341. Maddesine göre, “Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.” Dolayısıyla ilgili kanun maddesinde sayılan hususların oluşması halinde vergi zıyaı meydana gelmektedir.
Vergi Ziyaı Cezası Nedir?
Vergi mükellefleri veya sorumlularının vergilendirme ile ilgili yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmemesi neticesinde ortaya çıkan vergi kayıpları, vergi ziyaı suçunu teşkil eder. Bu tür durumlarda, vergi idaresi tarafından ilgililer hakkında vergi ziyaı cezası uygulanır. İdari yaptırım niteliğindeki bu ceza, vergilendirme ile ilgili beyan ve ödeme gibi yükümlülüklerin zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmemesinin bir sonucudur. Dolayısıyla vergi ziyaı cezası, vergi kayıplarının önlenmesi ve vergi sisteminin işlerliğinin sağlanması amacıyla başvurulan önemli bir mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?
Vergi Ziyaı Cezası Kime Kesilir?
Vergi ziyaı cezası, vergi hukuku kapsamında tanımlanan ziyaı fiillerini gerçekleştiren mükellefler veya vergi sorumluları hakkında uygulanan bir yaptırımdır.
Vergi Ziyaı Cezası Hangi Durumlarda Uygulanır?
Vergi zıyaı cezası; iki durumda uygulanabilmektedir. Bu durumlar:
- Vergi ödevlerinin zamanında ve tam olarak yerine getirilmemesi halinde,
- Vergi Kaçakçılığını oluşturan fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi halindedir.
Vergi Beyannamesinin Verilmemesi
Vergi mükellefleri, vergi kanunlarında öngörülen süreler içerisinde vergi borçlarının tespitine esas teşkil eden bilgileri içeren yazılı belgeleri, diğer bir deyişle vergi beyannamelerini, vergi dairesine sunmakla yükümlüdürler.
Vergi Usul Kanunu’nun 351. maddesi, vergi kanunlarının şekil ve usule ilişkin hükümlerine aykırılığı “usulsüzlük” olarak tanımlamaktadır. Belirli cezai yaptırımlara bağlanan usulsüzlük hallerinde, cezaların uygulanabilmesi için vergi ziyaının gerçekleşmiş olması şartı aranmamaktadır. Zira usulsüzlük cezaları, vergi ziyaına sebebiyet verebilecek eylemlere karşı caydırıcılık oluşturmayı ve mükellefleri uyarmayı amaçlayan önleyici bir nitelik taşımaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 352. maddesi, usulsüzlük fiillerini dört dereceye ayırarak her birine özgü cezai yaptırımları düzenlemiştir. Belirlenen cezalar, Vergi Usul Kanunu’na ekli cetvelde yer alan miktarlar üzerinden hesaplanmaktadır.
Vergi ve harç beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, birinci derece usulsüzlük kapsamında değerlendirilmektedir. Beyannamenin süresinde verilmemesi, vergi dairesine re’sen takdir yetkisi tanıyan bir durum olup, bu durumda usulsüzlük cezası iki kat olarak uygulanmaktadır. Vergi beyannamesinin hiç verilmemesi halinde ise, usulsüzlük cezasına ek olarak, eğer bu eylem sonucunda vergi ziyaı da meydana gelmişse, ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında ayrıca vergi ziyaı cezası kesilmektedir.
Yanlış veya Eksik Beyan
Mükellef tarafından verilen beyanname hatalı ya da eksik ise; ilgili hataları ya da eksiklikleri düzeltici nitelikte yeni bir beyanname verilerek düzeltme talep edilebilmektedir. Beyanname fiziki olarak verilmiş ise düzeltme fiziki olarak, beyanname elektronik ortamda verilmişse düzeltme elektronik olarak yapılmalıdır. Vergi Usul Kanunu’nun 371. Maddesinde de düzenlendiği üzere; Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin, kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, pişmanlık hükümlerinden yararlanan mükelleflere vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir. Ancak verginin gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekir.
Vergi zıyaı cezası alınmamakla beraber; pişmanlıkla beyanname vermek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezasının kesilmesini engellememektedir.
Vergi Kaydının Gizlenmesi, Defter ve Belgelerin İbraz Edilmemesi
Vergi Usul Kanunu’nun 253. Maddesi uyarınca tutulan defter, kayıt ve belgelerin 5 yıl boyunca saklanması ve vergi incelemesi esnasında talep eden yetkiliye ibraz edilmesi zorunludur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında; vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme olarak kabul edilir. Defter Kayıt ve Belgelerin gizlenmesi/ ibraz edilememesi hali; Vergi Usul Kanunu 359/a-2 de düzenleme altına alınmış olup herhangi bir zararın meydana gelmesi şart değildir. Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter, kayıt ve belgeleri gizleyenler hakkında Vergi Usul Kanunu 359/a-2 uyarınca on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ancak, suçu işleyen fail hakkında yargılama 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre genel hükümler çerçevesinde asliye ceza mahkemesi tarafından yapılır.
Usulsüzlük ve Kaçakçılık
Vergi Usulsüzlüğü
Usulsüzlük, vergi mevzuatındaki usul ve esasa dair hükümlere uyulmamasıdır. Usulsüzlük oluşması durumunda idare vergi kaybını değil ortaya çıkan tehlike sebebi ile mükellefi cezalandırmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 351. Maddesinde usulsüzlük tanımı yapılmış olup usulsüzlük genel ve özel usulsüzlük olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Genel Usulsüzlükler
Vergi Usul Kanunu kapsamında vergilendirmeyle ilgili ödevlerin şekle ve usule uygun olarak yapılmaması vergide genel usulsüzlüktür. Vergi Usul Kanunu 352. Maddesinde usulsüzlükler birinci ve ikinci derece olarak ayrılmış ve sayılmıştır. Usulsüzlüklere ilişkin ceza verileceği zaman ise derecelere ve kanundaki cetvele bakılmaktadır.
Özel Usulsüzlükler
Özel usulsüzlükler Vergi Usul Kanunu ‘nun 353. Ve 355. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup örnek vermek gerekirse serbest meslek makbuzu, fatura düzenlenmemesi, gerçek tutara aykırı olacak şekilde düzenlenmesi gibi bir çok farklı tipte cezaları kapsamaktadır.
Her yıl Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mevcut ekonomik durum uyarınca usulsüzlük cezaları yeniden tespit olunur.
Vergi Kaçakçılığı
Vergi Kaçakçılığını oluşturan suçlar Vergi Usul Kanunu Madde 359’da sayılmış olup şu şekildedir:
- Defter ve Kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçeğe aykırı şekilde hesap açanlar, defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydederek çift defter tutanlar,
- Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, defter ve belgeleri ibraz etmeyenler, saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defterleri, kayıt ve belgeleri yok edenler veya sahte şekilde değiştirerek düzenleyenler,
- Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar.
Vergi Usul Kanununda vergi kaçakçılığını oluşturan bu fiillerin ayrı ayrı cezalandırılacakları hapis cezalarına yer verilmiş olup, kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında Vergi Usul Kanunu madde 359’da yazılı cezaların uygulanması Vergi Usul Kanunu 344. maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez. Bir diğer deyişle; kaçakçılık suçlarından dolayı hapis cezasına hükmedilmesi durumu vergi zıyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel olmayıp iki ceza birlikte uygulanabilecektir.
Vergi Ziyaı Cezasına Karşı Başvurulabilecek Hukuki Yollar
Vergi zıyaı cezasına karşı doğrudan iptal dava açılabileceği gibi, vergi zıyaı cezasına itiraz için vergi dairesine başvurulduktan sonra da dava açılabilir. Vergi zıyaı cezasına karşı dava açılması yerine uzlaştırma talebinde bulunulabilmesi de mümkündür.
Vergi Zıyaı Cezasına Karşı İtiraz
Vergi zıyaı cezalarına itiraz; ceza ihbarnamesinin mükellef veya sorumlulara tebliğ edilmesinden itibaren 30 gün içerisinde vergi dairesine başvurularak yapılabilecektir. Yapılan itiraz ile dava açma süresi de kendiliğinden durmaktadır.
Uzlaşma
Kanuni süresinden sonra verilen beyannameler ile Vergi Usul Kanunun 371. maddesine göre pişmanlık talepli olarak kabul edilen ancak şartların ihlali nedeniyle kanuni süresinden sonra verilen beyanname olarak işleme tabi tutulan beyannameler üzerinden tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin kesilen vergi ziyaı cezaları uzlaşma konusu yapılabilir. Ayrıca 2024 yılı için 23.000 Türk Lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları da uzlaşma konusu yapılabilir olup uzlaştırma sınırı 2024 yılı için 30.12.2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 32415 Sayılı (2. Mükerrer) 556 sıra nolu Genel Tebliğ ile belirlenmiştir.
Vergi zıyaı cezası uzlaşma talebi için;
Tarhiyat Öncesi Uzlaşmada; Nezdinde inceleme yapılan mükellefler incelemenin başlangıcından inceleme ile ilgili son tutanağın düzenlenmesine kadar geçen süre içerisinde her zaman uzlaşma talebinde bulunabilirler. İnceleme elemanlarınca yapılacak “uzlaşmaya davet” hallerinde ise, davet yazısının mükellefe tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde uzlaşma talebinde bulunulabilirler.
Tarhiyat Sonrası Uzlaşmada; vergi ve ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde mükellefin bizzat veya resmî vekâletini haiz vekili vasıtasıyla ve yazı ile yetkili uzlaşma komisyonuna verilmesi ya da posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi gerekmektedir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde komisyonların düzenleyecekleri uzlaşma tutanakları kesin olup, gereği vergi dairelerince derhal yerine getirilmektedir. Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamaz. Uzlaşmanın gerçekleşmemesi halinde ise; mükellef, tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya uzlaşmanın gerçekleşmediğine dair düzenlenen ve kendisine tebliğ olunan tutanağın tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu halde; dava açma süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu müddet tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olarak uzamaktadır.
Dava Açma
Vergi zıyaı cezalarına karşı vergi mahkemelerinde vergi zıyaı cezası iptali için direkt iptal davası açılabilmesi mümkün olup vergi zıyaı cezası dava açma süresi; cezanın ilgililere tebliğinden itibaren 30 gündür. Aynı süre içerisinde vergi zıyaı cezası iptali için vergi dairesine itiraz başvurusu yapıldığı takdirde dava açma süresi duracak ve yapılan itirazın vergi dairesince reddedilmesi veya 30 gün içerisinde cevap verilmemesi nedeniyle reddedilmiş sayılması halinde kalan dava açma süresi içerisinde vergi zıyaı cezası iptali davası açılabilecektir.
Danıştay Başvurusu
Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen ve temyiz kanun yolu açık olan kararlar İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46/b Maddesinde düzenlenmiştir. Konusu 920.000 TL TL(2024 yılı için) ’yi aşan vergi davaları hakkında bölge idare mahkemesince verilmiş olan kararlara karşı kararın tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde Danıştay temyiz kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş ise de bu bent Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 tarihli ve E.:2023/36 K.:2023/142 sayılı Kararı ile adil yargılanma hakkına aykırı olması nedeniyle iptal edilmiş olup kararın Resmî Gazete’ de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (13/07/2024) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır
Anayasa Mahkemesi, iptal talebine konu olan kuralı hukuki belirlilik ilkesi yönünden incelemiş, temyize ilişkin parasal tutar konusunda; dava tarihindeki temyize ilişkin parasal tutarın mı yoksa istinaf tarihindeki parasal tutarın mı geçerli olduğu hususunun yeterince açık olmadığı üzerinde durmuştur. AYM, söz konusu kuralın hükmün denetlenmesini talep etme hakkına orantısız bir sınırlama getirmekte olduğunun da altını çizmiştir.
Anayasa Mahkemesi söz konusu iptal kararıyla birlikte yasama organına, yeni yapılacak düzenlemede istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp yeni karar vereceği durumlarda temyiz yolunun açık olması gerektiği ve bu yönde bir düzenleme yapılması gerektiği hususuna dikkat çekmiştir.
Yeniden Değerlendirme
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 414 üncü maddesi hükmü uyarınca, aynı Kanunun 104, mükerrer 115, 153/A, 177, 232, 252, mükerrer 257, 313, 323, 343, 352 (Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355, mükerrer 355, 370, Ek 1 ve Ek 11 inci maddelerinde yer alıp 2023 yılında uygulanan had ve tutarların, 2023 yılı için % 58,46 (ellisekiz virgül kırkaltı) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen ve 1/1/2024 tarihinden itibaren uygulanacak olan had ve tutarlar ; 30.12.2023 tarihli ve 32415 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 556 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile ekli listede gösterilmiştir.
Anayasa Mahkemesine Başvurma
Vergilendirme işlem ve davalarında, AİHS’nin mülkiyet hakkı, ayrımcılık yasağı, adil yargılanma hakkı, etkili başvuru hakkı gibi hükümlerine temas edilebilmektedir. Bu nedenle, vergilendirme ile ilgili işlem ve davalarda da AİHS ve eki protokollerde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ihlal edildiği iddiası ile; olağan idari ve yargısal başvuru yollarının tüketilmesinden sonra, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilecektir. İhlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel hakkı doğrudan etkilenenler başvuruda bulunabilir. Bireysel başvurular, Anayasa Mahkemesine doğrudan müracaatla ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilir. Bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
Ücretsiz E-Kitaplarımızı İncelediniz mi?
Vergi Ziyaı Cezası Nasıl Hesaplanır?
Vergi ziyaı suçunun işlenmesi sonucunda vergi ziyaı cezası kesilir. Kesilen vergi zıyaı cezası hesaplaması; vergi zıyaına uğratılan verginin bir katıdır. Vergi zıyaına Vergi Usul Kanunu madde 359’da yer alan fiiller işlenilerek sebebiyet verilmesi halinde ise vergi zıyaı cezası hesaplama tutarı zıyaa uğratılan verginin üç katı olacaktır. Bu fiillere iştirak durumunda ise vergi ziyaı cezası arttırılmadan bir kat olarak uygulanacaktır.
Vergi Ziyaı Cezası Nereye ve Nasıl Ödenir?
Vergi zıyaı cezası ödemesi için vergi dairelerine başvurulabilmektedir. Vergi dairelerinde vezneden vergi zıyaı cezası ödemesinin yapılması mümkündür. Bununla birlikte Vergi zıyaı cezası ödemesi banka ve internet aracılığı yolu ile ya da PTT aracılığı ile de yapılabilmektedir.
Vergi Ziyaı Cezası ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Vergi Ceza İhbarnamesi Geldiğinde veya Vergi Zıyaı Cezasının Fahiş/ Hatalı Olduğu Düşünüldüğünde Ne Yapılmalıdır?
Vergi zıyaı cezasına ilişkin olarak ihbarname tebliğ edildiğinde 30 gün içerisinde vergi mahkemelerinde vergi zıyaı cezasının iptali davası açılabileceği gibi aynı süre içerisinde vergi zıyaı cezasına itiraz için vergi dairesine de başvurulabilecektir.
Mükellefler Vadesinde Ödemedikleri Borçlar için Uzlaşmadan Yararlanabilir mi?
Uzlaşmanın konusuna ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler girmekte olup, kesinleşmiş ve tahsil aşamasına gelmiş kamu alacakları uzlaşma kapsamı dışındadır.
Vergi Zıyaı Cezası Zamanaşımı Uğradığında da Dava Açılması Gerekir mi?
Vergi Zıyaı Cezası zamanaşımına uğrasa dahi bu durum tahsilata engel oluşturmadığı için tahsilatın engellenebilmesi adına zamanışımı nedeniyle vergi zıyaı cezasının iptali için dava açılması ya da itiraz edilmesi gerekmektedir.
Mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nun Hem Cezalarda İndirim Hükümlerinden Hem de Aynı Zamanda Uzlaşma Hükümlerinden Yararlanabilirler mi?
Mükellefler, tarh edilen vergi ve kesilen cezalar için uzlaşma veya cezalarda indirim talebinde bulunma haklarından sadece birinden yararlanabilir. Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek kesilen vergi ziyaı cezaları için indirimden yararlanabilir. Uzlaşma tutanağı imzalandıktan sonra söz konusu indirim hakkı ise ortadan kalkar.
Vergi Ziyaı Cezası Ne Kadar?
Vergi ödevlerinin zamanında ve tam olarak yerine getirilmemesi haline “Beyannamelerin zamanında verilmemesi ve hiç verilememesi, eksik beyanname verilmesi, vergi indiriminden yararlanabilmek için gerçekte olmayan durumu göstermek” şeklinde örneklendirmeler yapılabilir. Bu hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına engel teşkil etmemektedir ve yine bu gibi hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmektedir.
Vergi Kaçakçılığını oluşturan fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi haline; vergi zıyaı cezası üç kat, vergi suçlarına iştirak edenlere ise bir katı tutarında vergi zıyaı cezası uygulanır.
Vergi Ziyaı Cezasına Gecikme Faizi Uygulanır mı?
Vergi ziyaı cezalarına gecikme faizi uygulanamaz ancak gecikme zammı uygulanmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre vergi ziyaı cezalarında gecikme zammı 6183 Sayılı A.A.T.U.H.K’nun 51.maddesi uyarınca vadesinde ödenmeyen vergi zıyaı cezasına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %4,5 oranında uygulanmaktadır. Bu oran %4,5 olarak 21/5/2024 tarihli ve 32552 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 8484 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenmiştir.
Vergi Ziyaı Cezası Ne Kadar Sürede Ödenir?
Vergi zıyaı cezası ödeme; vergi zıyaı cezasına karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten; vergi zıyaı cezasına karşı dava açılmış ise; vergi mahkemesi kararı üzerine vergi dairesince düzenlenecek ihbarnamenin ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yapılmalıdır.
Vergi Ziyaı Cezası Nasıl İptal Edilir?
Vergi zıyaı cezasına karşı vergi mahkemelerinde açılan iptal davası veya vergi dairelerine yapılan itiraz sonucu haklılık durumuna göre fahiş veya hukuka aykırı olan vergi zıyaı cezasının iptali mümkündür.
Vergi Ziyaı Cezası Uzlaşma Olur mu?
Tek kat vergi ziyaı cezası için tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası vergi zıyaı cezası uzlaşma yapılabilmesi mümkündür. Ancak vergi ziyaına 359´uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilirse vergi ziyaı cezası üç kat uygulanırsa, (Vergi Kaçakçılığını oluşturan fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi haline) bu cezalar uzlaşma kapsamına girmeyecektir.
Vergi Ziyaı Cezası Siliniyor mu?
Vergi zıyaı cezasının silinmesi mümkündür. Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden: Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları; Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları; kısmen veya tamamen silinebilmektedir. Bu karar Maliye Bakanlığına aittir.
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Madde 105’ de “Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzeyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacakları Cumhurbaşkanı kararıyla kısmen veya tamamen terkin olunur.” şeklinde olup Vergi Usul Kanunu m.115 ile paralel düzenlenmiştir. Bu madde hükmünden faydalanabilmek için ise afetin gerçekleştiği tarihten itibaren 6 ay içinde ilgili amme idaresine yazı ile müracaat edilmesi şarttır.
Vergi Ziyaı Cezası Erken Ödeme ve Uzlaşma İndirimi Ne Kadar?
Mükellef veya vergi sorumlusu; ikmalen, resen veya idarece tarh edilen vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen cezanın yarısı indirilmekte ve vergi zıyaı cezası erken ödeme indirimi uygulanmaktadır.
Vergi Usul Kanunu’nun 376’ncı maddesine göre, vergi zıyaına ilişkin uzlaşmanın gerçekleşmesi durumunda üzerinde uzlaşılan vergi veya vergi farkının tamamı ile vergi cezalarının %75’inin kanunda belirtilen ödeme süreleri içinde ödenmesi halinde üzerinde uzlaşılan vergi zıyaı cezasının %25’i indirilir. Böylelikle vergi zıyaı uzlaşma indirimi %25 olur.
Vergi Ziyaı Cezası Kabahat midir?
Vergi Usul Kanunu’nda vergi kabahatleri olarak nitelendirilen hukuka aykırılıklar vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük kabahatleridir. Dolayısıyla vergi zıyaı cezası mali nitelikte bir kabahattir. Vergi ziyaı kabahati nedeniyle uygulanacak yaptırım olan vergi ziyaı cezası da idari para cezasıdır.
Vergi Ziyaı’nda Zamanaşımı Kaç Yıldır?
Vergi ziyaı cezasının bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu yılı izleyen yıl başından itibaren beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımı uğrar ve 5 yıl geçtikten sonra vergi ziyası cezası kesilemez. Dolayısıyla vergi ziyaı cezası zamanaşımı 5 yıldır. Vergi ziyaı cezasının kesilmesinden sonra ayrıca tahsil zamanaşımı da söz konusu olup 6183 sayılı Kanun’un 102. maddesine göre; vergi ziya cezası, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse vergi ziya cezası zamanaşımına uğrar. Anlaşılacağı üzere; vergi kabahatlerinde kesilen cezaların tahsil zamanaşımı süresi de verginin aslında olduğu gibi 5 yıl olarak düzenlenmiştir.
Vergi Borcu Zamanaşımını Kesen Haller Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 103. Maddesinde sayılmış olup Borcun kısmen ödenmesi, borçlu hakkında haciz tatbik edilmesi, cebren tahsilat ve takip sırasında yapılan her türlü tahsilat, borçlu kişiye ödeme emri tebliği olunması, borçlu tarafından mal bildiriminde bulunulması ve mal edinme ya da artmalarının idareye iletilmesidir. ihtilaflı amme alacaklarında yargının idare lehine bozma kararı vermesi, alacağın teminata bağlanması, yargı yerlerince icranın tehirine veya yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi, amme idareleri arasında borcun ödenmesi için yazılı başvuruda bulunulması, amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaat yapılması ve/veya ödeme planına bağlanmasıdır.
Vergi Borcu Zamanaşımını Durduran Haller Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 104. Maddesinde sayılmış olup: Borçlunun yabancı ülkede bulunması, hileli iflas etmesi veya terekenin tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat yapma imkanının olmaması durumunda vergi borcu zamanaşımı işlemeyecek, yani duracaktır.
Vergi Ziyaı Suçundan Ceza Alan Mükellefler Cezanın Kesinleştiği Tarihi İzleyen Yılın Başından İtibaren Kaç Yıl İçinde Aynı Suçu İşlerse Cezaları Artırılır?
Vergi Usul Kanunu’nun 339. Maddede de düzenlendiği üzere; vergi ziyaına sebebiyet vermekten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi zıyaı cezasının kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz.
Vergi Ziyaı Cezasına Karşı Dava Açıldığında Tahsilat Durur mu?
Vergi zıyaı cezasına karşı vergi mahkemelerinde vergi zıyaı cezası iptal davası açılması halinde cezanın tahsili dava sonuna kadar kendiliğinden durmaktadır. Bu nedenle ayrıca yürütmenin durdurulması kararı alınması gerek bulunmamaktadır.
Zamanaşımına Uğrayan Vergi Ziyaı Cezası için Dava Açılabilir mi?
Vergi zıyaı cezasının zamanaşımına uğraması tahsilata engel bir durum değildir. Bu nedenle zamanaşımına uğrayan vergi zıyaı cezası için dava açılarak iptalinin talep edilmesi gerekmektedir.
Bu içerik, DG Legal Hukuk ve Danışmanlık katkıları ile hazırlanmıştır.